Soğuk Havalarda Kalbi Koruyacak 10 Altın Öneri

Ülke genelinde soğuk havanın kendini göstermesiyle birlikte bedenimizde da kıymetli değişiklikler gözleniyor. Yaşanan bu değişimlerin kalbimizi de etkilediğini hatırlatan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, kış aylarında da kalp sıhhatini müdafaanın kritik bir ehemmiyet taşıdığını hatırlattı. Yalnızca kalp hastaları ya da riskli kümede yer alan bireylerin değil, herkesin alacağı birtakım tedbirlerle kalp sıhhatini müdafaası gerektiğini anlatan Doç. Dr. Cabbar, bu konuda altın tekliflerini sıraladı…

Havaların soğumasıyla birlikte, fizikî aktivitede azalma, kapalı havaların insanları beslenme konusunda da karbonhidrat yüklü daha sıhhatsiz eserlere yöneltmesi ve tabi ki hava kirliliği üzere birçok etken kış aylarında hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp krizi, kalp yetmezliği ve kalp kökenli ani ömür kayıpları görülme sıklığının artmasına neden olabiliyor. 

KIŞ AYLARINDA KALBİNİZE GÜZEL BAKIN

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, ısı değişimlerinin kalp sıhhati üzerindeki alakasını şöyle açıkladı: Çok soğuk hava şartları, kalp krizi riskini artıran çeşitli fizyolojik düzenekleri tetikler.
Öncelikle soğuk hava, bedende ısı kaybını önlemek için yüzeysel damarların daralmasına yol açar ve deriye giden kan ölçüsü azalır. Bu durumda beden ısısı korunsa da damar direncinin artmasına ve kan basıncının yükselmesine neden olur. Bunun yanında soğuk havalarda kan basıncında görülen yükselme ve ani dalgalanmalar, kalp-damar sistemi üzerinde baskı yaratır. Yüksek tansiyonla birlikte damarların iç yüzeyi ziyan göreceği için damar tıkanıklığı yahut kalp krizi açısından riskin artmasına neden olur. Kalbin iş yükünü artıran bu tablonun yanında beden soğukta ısınmak için kas metabolizmasını da hızlandırır ve kalp daha fazla kan pompalamak zorunda kalır. Artan iş yükü bilhassa kalp hastalığı riski olan bireylerde kriz mümkünlüğünün da yükselmesine neden olur. Soğukla birlikte kalbi etkileyen bir diğer durum ise kan akışındaki değişimler. Soğuk hava kanın pıhtılaşma eğilimini artırabildiği için damar tıkanıklığı açısından risk artar. Ayrıyeten kış ayları birçok kişi için fizikî ve ruhsam gerilimin arttığı periyottur.  Kanın daha yoğunlaşması, pıhtı oluşumu riskini yükseltir ve bu da damar tıkanıklığına neden olabilir. Gerilim, kalp ritmini hızlandırarak sempatik hudut sistemini daha da etkin hale getirir ve kalp krizi riskini artırır.”

SOĞUK HAVA KALP HASTALIKLARI OLANLARI DAHA ÇOK ETKİLİYOR

Bu havaların halihazırda kalp rahatsızlıkları olanların kalp krizi geçirme ihtimalini yükseltirken, rastgele bir kalp sorunu olmayanlarda da kardiyovasküler sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Cabbar, “Özellikle kalp damar hastalığına yatkınlığı olan şahıslarda, sigara içenlerde ve kâfi sıvı alımı olmayan şahıslarda kalp ve damar meseleleri ortaya çıkabilir. Ayrıyeten sosyoekonomik düzeyi düşük olan, sıhhat hizmetlerine erişimi kısıtlı, kâfi besin alamayan bireyler de risk altındadır.” dedi. 

Her mevsim olduğu üzere kış aylarında da kalbinizi ve bedeninizi dinleyerek kalp sıhhatini koruyabilirsiniz” diyen Doç. Dr. Cabbar, “Aşağıda sıraladığımız tedbirlerin dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı üzere şikayetleriniz olduğunda kesinlikle bir doktora başvurun” dedi. Doç. Dr. Cabbar önerilerini şöyle sıraladı: 

“SOĞUKTAN KORUNUN”

Yapılacakların başında elbette soğuktan korunmak geliyor. Uzun yıllara dayanan takip çalışmalarında soğuk havanın sıcak havaya nazaran kalp ve damar hastalıklarına bağlı ömür kaybını bariz olarak daha fazla arttırdığı ortaya çıkardığını hatırlatan Doç. Dr. Cabbar, “Bu nedenle öncelikle hava şartlarına uygun olacak formda kat kat giyinilmeli. Şapka ve eldiven kullanılmalı. Ayrıyeten, soğuk hava maruziyetini en aza indirmek, konutlarda yalıtım ile ısı kaybı azaltılmalı. 

“DENGELİ VE SAĞLIKLI BESLENİN” 

Güçlü bir bağışıklık sistemi ve kalp sıhhatini desteklemesi için bu devirde istikrarlı beslenmek ve sıvı alımını ihmal etmemek başka bir ehemmiyet taşıyor. Öğünlerde zerzevat, meyve ve lif tarafından varlıklı besinler tercih edilmeli. Haftada iki kere balık tüketmeye çalışılmalı. Ayrıyeten alkol ve kafeinli içeceklerin tüketiminden de mümkün olduğunca kaçınılmalı. 

“DÜZENLİ ANTRENMAN YAPIN”

Egzersizin fizikî olarak sağladığı yararın yanında bilhassa gerilimle başa çıkma, ruh sıhhatini korumak ve elbette sağlıklı bir kalp için olmazsa olmazların başında geldiğini hatırlatan Doç. Dr. Cabbar, “Kan basıncında düşme, ritim düzensizliklerini düzeltme yahut azaltma, kilo denetimine yardımcı olma, kan şekerini dengeleme, insülin direncini yenme, beden direncini artırma ve kalp- damar sıhhatinde düzelmeyle kalp krizi riskinin azalması, olumlu tesirlerinden bir kısmını oluşturur. Bu nedenlerle soğuk havalar idman yapmak için pürüz teşkil etmesin. Mümkün olduğunca açık havada ve haftada en az beş gün, 30 dakika yürüyüş yahut hafif antrenman yapmaya itina gösterin. Soğuk havadan kendimizi koruyacak biçimde, havanın daha sıcak olduğu saatleri tercih ederek idman yapabiliriz. Bu duruma soğuk ve karlı havalarda yapılan bahçe ile uğraşma ve kar temizleme üzere aktivitelerin de dahil olduğunu unutmayın. Tabi ki idman yaparken kalp suratımızın arttıracağız lakin ek hastalıklarımız varsa doktor önerisi ile kısıtlayabileceğimiz bir plan yapmalıyız.”

“İDEAL KİLONUZU KORUYUN” 

Kilo denetiminin kalp sıhhati açısından son derece değerli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Cabbar, konuyla ilgili şunları anlattı: “Kış aylarında hava şartlarının fizikî aktiviteyi kısıtlaması ve iştah artışı kilo almayı kolaylaştırabilir. Lakin hakikat beslenme ve hayat şekli değişiklikleriyle kilo denetimini sağlamak mümkün olabilir. Zerzevat, meyve, tam tahıllı eserler ve protein içeriği varlıklı besinlerden oluşan istikrarlı bir beslenme sistemi oluşturulmalı. Öğünlerde porsiyon denetimi yapmak, gece saatlerinde mümkün olduğunca yemek yememek, su içmek ve çok kalorili içeceklerden uzak durmak ve fizikî olarak etkin olmak kilo denetimini sağlamaya yardım edecektir” 

“KAN BASINCINIZI TAKİP EDİN”

Kış aylarında soğuk havanın tesirleri, fizikî aktivitede azalma ve kilo alımı kan basıncının yükselmesine sebep olabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Cabbar, “Bu nedenle bilhassa hipertansiyon teşhisimiz var ise, kış aylarında kan basıncınızı sistemli olarak ölçmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Yaz aylarında ilaç muhtaçlığımız azalacağı üzere kış aylarında da ilaç muhtaçlığımız artabilir. Kan basıncımızdaki değişiklikler her vakit şikayet vermeyeceği için aralıklı kan basıncımızı ölçmekte yarar var. Kan basıncı takibinde değişiklik olursa, doktor önerisi neticesinde ilaç yahut doz değişimi muhtaçlığı olabilir.” dedi. 

“ENFEKSİYONLARDAN KORUNUN”

Kış aylarında kalp hastalıklarının artması yahut denetiminin bozulmasının bir öbür değerli sebebinin grip yahut zatürre üzere teneffüs yolu enfeksiyonlarının artması olduğunu belirten Doç. Dr. Cabbar, özellikle aşılanmanın değerine işaret ederek şunları söyledi. “Enfeksiyon bedenimiz için gerilim kaynağıdır ve neden olabileceği ateş şikayeti, kalbimizin daha süratli çalışmasına ve oksijene muhtaçlığının artmasına sebep olabilir. Bunun yanında denetim altındaki kalp yetersizliği hastalığını da kötüleştirebilir. Münasebetiyle enfeksiyonlara karşı gücümüzü arttırmak için hayat biçimimize dikkat etmeli ve gereğinde aşı yaptırmalıyız. Kabul görmüş ve aktifliği kanıtlanmış aşıları yaptırmamız makus sonuçları azaltacaktır.”

“STRESİNİNİZİ DENETİM ETMEYE ÇALIŞIN”

Kış aylarında hava kurallarının da dâhil olduğu birçok nedenle depresyona eğilim ve gerilimin arttığını, bu durumun da kalp krizi ve ritim bozukluklarını tetiklediğini söyleyen Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar,”Kortizol üzere gerilim hormonlarının artışı kalp krizi, ritim sorunları ve hipertansiyon üzere kalp hastalıklarının da tetiklenmesine sebep olur. Gerilim ile baş etmenin yolunu bulabilirsek ve baş edemediğimiz durumlarda yardım alabilirsek, kalbimizi makus tesirlerinden korumuş oluruz. Buna ek olarak gerilimi azaltacak ve bizi memnun edecek hobiler edinmek de yarar sağlayacaktır” diye konuştu. 

“UYKU TERTİBİNE İTİNA GÖSTERİN”

Yeterli uyku almak bedenin tüm işlevleri üzere kalp sıhhati için de vazgeçilmez bir öge. Tıpkı saatte uyuyup, birebir saatte uyanmak bedenimizin çalışmasını düzenlediği üzere kâfi uyku mühleti, depresyondan korunmada ve gerilimi denetim etmede de epey tesirli. Bu nedenle kış aylarında kalbi korumak için de birebir saatlerde yatıp kalkmaya ihtimam gösterin, yatmadan evvel uyarıcı içeceklerden kaçının.

“GEREKTİĞİNDE DESTEK ALIN”

Son yıllarda, birçok çalışmada D vitamini eksikliğinin kalp yetmezliği ve inme üzere kalp damar hastalıklarında da risk faktörü olduğuna dair sonuçlar yayınladığı bilgilisi veren Doç. Dr. Cabbar, sözlerine şöyle devam etti: “D vitamini almanın en tesirli yolu ise güneş ışığıdır. Fakat kış aylarında, güneş ışınlarının açısı değişir ve yararlı tesirlerinden faydalanabilmemiz pek mümkün olmaz. Bu nedenle kâfi güneş ışığı alamadığınız vakit D vitamini destekleri kullanılması gerekebilir. Bu durumda doktorunuza danışarak D vitamini seviyenize nazaran destek alabilirsiniz. Ayrıyeten C vitamini açısından varlıklı besinler bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir. Bilhassa kalp yetersizliği var ise demir eksikliğini gidermek gerekir. Doktor önerisi doğrultusunda demir desteği yapmak yararlı olacaktır.”

“TÜTÜN ESERLERİNDEN UZAK DURUN”

Sigara ve tütün eserleri kalp sıhhati için tek başına bile önemli risk oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Cabbar, “Mevsimlerden ve hava şartlarından bağımsız olarak tütün ve tütün eserleri dumanından uzak durmak sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazıdır.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı